Bilim adamları ışığın farklı renkler olduğunu nasıl biliyor? Bir adet özel cihaz kullanıyorlar ve bu cihazın adı uv görünürlü spektrometre ! Bu görünürlü ışık spektrumu, gözümüzün görebildiği ışık — bu çok önemli araç aracılığıyla. Görünen ışık, daha geniş bir renk spektrumudur, büyük bir gökkuşağı gibi ve her renk farklı bir dalga boyunda ve frekansta yer alır.
Görünür ışık spektrumundaki renkler benzersiz bir sırayla dizilidir. Bunlar kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor içerir. Bu renklere gökyüzünde görülen bir yuvarda rastlayabilirsiniz, bu da ışığın havadaki su damlalarında kırılmasıyla meydana gelir. Güneş ışığı yağmur damlalarına değdiğinde — tüm bu parlak renklere ayrılır ve bir yuvar oluşur. Ve bu, bize ışığın büyüsünü öğrettiği güzel bir manastır!
Eğer bir malzeme kırmızıysa, kırmızı ışığı yansıtır ve diğer tüm renkleri emer. Yani, eğer kırmızı gibi görünen bir şeyiniz varsa, bu durumun nedeni kırmızı ışığın gözlerinize dönmeye devam etmesidir, aynı zamanda diğer renkleri emer. Ancak bir malzeme her renk ışığını emer ve siyah görünürse, hiçbir görünürlü ışığı bile yansıtmaz. Bu da siyah şeylerin genellikle güneşte daha sıcak hissettirme nedenidir—çünkü tüm renklerin ışığını emdikleri için, yani ısı enerjisini de emiyorlar!
Bir cisim belirli bir rengi gösterir çünkü tüm dalga boyları (ya da renkler) görünürlü ışık emilir ancak geri yansıtılan tek renge izin verir. Örneğin, bir elmayı kırmızı olarak gördüğümüzde, aslında kırmızı hariç tüm diğer renklerin ışığını yansıtır. Gözlerimize kırmızı ışık geri yansır ve bu yüzden elmayı kırmızı olarak görürüz. Bu çevremizdeki birçok farklı nesne için geçerlidir ve renkler dünyasında mantıklı gelir.
Bir spektrometer, ışığın parlaklığını çeşitli konumlarda kontrol eder. Örneğin, bir oda insanların gözlerini yormadan yeterince iyi görebilmeleri için yeterince aydınlatılmış mı diye belirlemek isteyebilirler. Bu, öğrencilerin daha etkili öğrenmelerine yardımcı olabilecek optimize edilmiş bir aydınlatma düzeninin olduğu sınıflar gibi yerlerde önemlidir. Bilim adamları, alanların herkes için rahat ve güvenli olduğundan emin olmak için ışık parlaklığı kullanır.
A ultraviyole ve görünürlü spektrofotometri ayrıca, malzemelerin ışığı emip emmediğini de bize söyler. Bir malzeme ışığı emerse, bu demektir ki malzeme ışık dalgasından bazı enerjiyi kendinde tutmaktadır. Bunun nedeni, malzemenin saydam olmamasıdır; ışık onun içinden geçemez hiç. Eğer bir benzetme isterseniz: sanki ışığı engelleyen bir duvardır!
Bilim adamları bir malzemenin hangi ışık renklerini emdiğini belirlemek için kullandıkları alet spektrometre olarak adlandırılır. Bu, onlara malzemenin ne olduğunu ve ışık üzerinde etkileşimde bulunduğunda nasıl davrandığını öğretir. Örneğin, diyelim ki bir bilim adamı yeni bir kumaş türüyle ilgileniyor ve farklı renklerin bu kumaşla nasıl etkileştiğini görmek için bir spektrometre kullanmak istiyor. Bu bilgi, modadan teknolojiye kadar çeşitli alanlar için çok faydalıdır.
Telif Hakkı © Şangay Labtech Co.,Ltd. Tüm Hakları Saklıdır