Bu, balıklar ve diğer sucul hayvanlar için çok önemlidir, çünkü onlar su içindeki çözünmüş oksijen düzeylerine bağlıdırlar. Ancak biz havaya ihtiyacımız olduğu gibi, bu su altı canlıları da oksijene ihtiyaç duyar. Su içindeki çözünmüş oksijen seviyesi yeterli değilse, balıklar ve diğer sucul hayvanlar hasta olabilir veya ölebilir. Bilim adamları, su içindeki oksijen miktarını ölçmek için bir çözünmüş oksijenölçer gibi ekipman kullanır. Bu, onlara suyun ne kadar sağlıklı olduğunu ve içindeki yaşamı anlamalarına yardımcı olur.
Nehirler, göller ve okyanuslar gibi sucul sistemler, tüm türlerin hayatını sürdürüp gidebilmesi için çözünmüş oksijene bağımlıdır. Oksijen, balıklar, bitkiler ve birçok hayvanın hayatta kalabilmesi için gerekli olan temel bir unsurdur. Eğer çözünmüş oksijen seviyeleri çok düşükse, nefes almak için kullandıkları oksijeni zararsız hale getirebilir veya hayvanları öldürebilir. Bu nedenle bilim adamları düzenli olarak çözünmüş oksijen seviyelerini ölçer. Böylece bu ekosistemlerin sağlığını korurlar ve su içindeki tüm yaşayan şeyleri gelişmeye izin verirler.
Taşınabilir çözünmüş oksijen ölçeri, bilim adamlarının kolayca taşıyabileceği bir cihazdır. Kullanımı oldukça kolay ve çoğu, suyun içindeki çözünmüş oksijen miktarını görebilmeyi sağlar. Onu kullanmak için, bilim adamları (İngilizce) önce test edilecek yerden alınan suyla küçük bir kabı doldururlar. Daha sonra ölçerin ucunu bu kabın içine batırırlar. Sonra da çözünmüş oksijen ölçerini, su içindeki çözünmüş oksijen miktarını ölçmek için kullanırlar. Bu onlara suyun kalitesi hakkında bilgi verir ve yerel halk için güvenli olup olmadığına dair fikir edinmelerine yardımcı olur.
Eğer yüzey su sıcaklığı sıcak ise, genellikle düşük çözünmüş oksijen seviyeleri vardır, ancak eğer yüzey suyu çok soğuksa, genellikle daha fazla çözünmüş oksijen içerir. Soğuk su daha fazla çözünmüş oksijen tutabilir, bu da balıklar ve diğer sucul hayvanlar için iyi bir haberdir, çünkü onların yeterli oksijen tedariki olduğunu garanti eder. Tersine, sıcak su daha az oksijen tutabilir. Bu da hayvanların ihtiyaç duydukları oksijene erişmelerini daha zor hale getirir. Eğer su öylesine sıcak olursa ki bir risk ortaya çıkar, bu durum 'balık ölümü' olarak bilinen bir fenomende balıklara ölümcül olabilir, burada birden fazla balık aynı anda başlayarak ölür. Sıcaklık ve çözünmüş oksijen arasındaki ilişkiyi bilmek, sucul yaşamın hayatta kalması açısından çok kritiktir.
Tarla veya şehirlerden gelen taşkın — ve kirlilik — aynı zamanda su içinde çözünmüş oksijeni etkileyebilir. Su içinde fazla kirlilik veya besin maddesi seviyeleri alginin patlaması tetikleyebilir. Alga, yüzeyin altındaki bitkilere güneş ışığı geçmesini engelleyebilir ve aynı zamanda büyük miktarda çözünmüş oksijen tüketir. Bu, balıklar ve diğer hayvanlar için yeterli oksijen alabilme konusunda son derece zorlayıcı hale getirebilir.” Çözünmüş oksijen jargonyoları, bilim adamları tarafından suyun içindeki kirliliğin oksijene nasıl etki ettiği izlenir. Bu değişiklikleri takip etmeleri, hayvanları ve yaşam alanlarını korumaya yardımcı olabilecek adımlar atmalarına izin verebilir.
Toprak ve hava sağlığına ilişkin çok önemli bir faktör, çözünmüş oksijen düzeylerinin metrekare ölçümleridir. Bilim adamları bu seviyeleri izleyerek sorunları erken aşamada tespit edebilir ve önleyici önlemler alabilir. Örneğin, oksijen seviyelerinin düşük olduğunu görürlerse, oksijen seviyelerini artırmaya yardımcı olan cihazların suya eklenmesini öneriyor olabilirler. Bu işlem aerasyon olarak bilinir. Çözünmüş oksijenin düzenli izlenmesi, akvatik ekosistemlerin sağlıklı kalmasını ve bağımlı oldukları tüm yaşam formlarını desteklemelerini sağlayabileceğimiz bir yoludur.
Telif Hakkı © Şangay Labtech Co.,Ltd. Tüm Hakları Saklıdır